Pandeminin ilk dalgası ile başlayan belirsizlik süreci dünyayı sağlık konusunda paniğe sevk etti. Bu durum insanları aşırı sağlık ve güvenlik önlemleri alarak az temaslı bir dünyada yaşamak için yeni alışkanlıklar edinmeye zorladı. Artan ekonomik baskılar ve toplumsal gerilimlerin de eşlik ettiği olası sonraki kriz dalgalarının, sigorta sektörü için önemli sonuçlara yol açacağı öngörülüyor. Bu kriz sırasında aileden bireye herkesi kapsayan karantina kuralları, birçok şirketi operasyonlarında dijital bir yaklaşım benimsemeye yönlendiriyor.
Dijital öncelikli girişimler üyelerine sundukları alternatif hizmetlere kaydolmaya ikna edebiliyor. Öte yandan bu gelişmeler, dijital araçlara daha az aşina olabilen daha eski nesiller ve savunmasız popülasyonların, bilgisayar korsanlarına, dolandırıcılıklara ve kimlik avı planlarına yakalanma riskini artırıyor. Bu zorluklarla birlikte değişime eşlik eden fırsatlar, yeni modeller ortaya çıkıyor. Son gelişmeler ışığında sigortacılık alanında geleneksel işleyişin aksine, yeni nesil çözümlere ve girişimlere ihtiyaç artıyor.
Peki, sigortacılık alanı girişimcilere neler vadediyor?
2030 yılına kadar sigortacıların geliri artacak
Hem işletmelere hem de bireylere güvenlik ve dayanıklılık sağlayarak küresel ekonominin önemli bir parçası haline gelen sigorta sektörü, günümüzde inovasyona dahil olmayı hedefliyor. Özellikle büyük ticari sigortacılar; iklim değişikliği ve siber risk dahil olmak üzere yeni ve gelişen tehditlere karşı organizasyonlarını ve tekliflerini daha güçlü önleyici hizmetler içerecek şekilde yeniden düzenliyor. NextWave Insurance raporu endüstrinin şimdi harekete geçmesi halinde eşi görülmemiş bir büyüme ve kârlılık artışına ulaşılabileceğini ortaya koyuyor. 2030 yılına kadar, sigortacıların 600 milyar ABD doları gelir artışı ve kombine çalışma oranlarında yüzde 25 – 35 iyileştirme deneyimleyebileceği değerlendiriliyor. Teknolojik ilerlemelerden, yeni değer alışverişine kadar bir dizi güç, yeni iş modellerinin yaratılmasını ve mevcut olanların evrimini zorunlu kılıyor.
Sektörde halihazırda ortaya çıkan yaklaşımlar şöyle:
Küresel kompozitler
Gelecekte, modernize edilmiş teknoloji, sigorta şirketlerinin iş modellerinin merkezine müşteriyi, süreç verimliliğini ve operasyonel çevikliği yerleştiren yeni bir kültür yaratırken çalışanların yeni beceriler kazanmasını sağlayacak. Bunun da ötesinde, kuruluşlar çok daha fazla veriye dayalı hale gelecek ve üretken ortaklıklar ile işbirliklerini tercih edecek. Bu yetenekler, insurtech girişimlerinin rekabetini dengelemek için gerekli olacak.
Özel sigortacılar
Uzmanlaşmış bir ticari sigortacılık pazarında girişimciler; karlı bir şekilde faaliyet gösterebilecekleri özel alanlar belirleyerek ve diğer birkaç firmanın adım atacak kadar cesur olmadığı alanları hedefleyerek rekabetçi tehditlerin üstesinden gelebilecek. Hayatta kalma yetenekleri, uzmanlıklarının kalitesine ve başkalarının genellikle reddettiği riskleri almaya istekli olmalarına bağlı olacak. Bu sigortacıların stratejik öncelikleri, iş yaratma, kayıp önleme ve diğer yüksek değerli hizmetleri genişletmek ve geliştirmek üzerine şekillenecek. EY Global Sigorta Danışmanlığı Lideri ve EY EMEIA Sigorta Lideri Peter Manchester, günümüzün teknoloji destekli organizasyonlarının riskleri transfer etmekten ziyade kayıpları önlemeye daha fazla değer verdiğini, sigorta konusunda farklı ihtiyaç ve beklentilere sahip olduğunu kaydediyor.
Tutarlı bir strateji
Hangi sigorta sektörü sorununu çözmeye çalışıyorsunuz? Hemen hemen her sigorta şirketi birinci sınıf bir talep işleme sistemi ister. Çoğu şirket, yapay zeka tabanlı risk değerlendirmesini dahil ederek sigortacılık yeteneklerini güçlendirebilecekleri ve bitişik, niş bir pazara geçerek gelirlerini artırabilecekleri konusunda hemfikirdir. Ancak bu, en büyük önceliğinizin, talep işleme, sigortalama veya bitişik niş üzerine odaklanan bir InsurTech satın almak veya onunla ortak olmak olması gerektiği anlamına mı geliyor? Şart değil. Büyümek için her zaman fırsatlar var, ancak uzun vadede sürekli olarak piyasadan daha iyi performans gösteren şirketler, her şeyde iyi olamayacaklarını biliyor. Sürdürülebilir büyüme, hangi yeteneklerin şirketinizi benzersiz kıldığını (veya yapabileceğini) anlamaktan geliyor. Bu yüzden geri adım atmak ve hiper-rekabetçi bir pazarda, iyi yapılan alanlara odaklanmayı gerektiriyor.
Rekabetçi farklılaşma
Benzersiz bir ürün veya hizmet sunmak, işi büyütmenin ve rekabette öne çıkmanın en iyi yolu. Basitçe söylemek gerekirse, bir işletme satılan her sigorta poliçesine benzersiz bir özellik veya ek bir hizmet eklerse, bu onları rakiplerinin üzerine çıkarıyor. Bu nedenle, yeni satın alınan sigorta poliçesini saklamak için güvenli bir yer sunmak, girişimcilere bir farklılaşma noktası sağlayacaktır.
Müşterilerle iletişim için ek temas noktaları
Yeni bir hizmet veya yeni bir özellik eklemek, şirketlerin mevcut ve potansiyel müşterileriyle iletişim kurmasına ve bunu bir satış fırsatı olarak kullanmasına olanak tanıyor. Sonuç olarak, gelir artıyor ve müşteriler şirketten ek değer elde etmekten ve takdir edildiğini hissetmekten mutlu oluyor.
Bunun sigorta profesyonelleri için anlamı nedir?
Yeni değer kaynakları var. InsurTech alanı iyi fikirlerle dolu ve birçok genç şirket olağanüstü insanlara ve teknolojiye sahip. InsurTech şirketleri artık kullanım başına ödeme, kayıp önleme, onarıcı hizmetler ve daha fazlasına vurgu yaparak ilerliyor. Geleneksel sistemler, doğru olduğunu “bildikleri” bazı şeyleri unutarak bu girişimlerden öğrenebilirler.
Hız her zamankinden daha önemli. İnsanlar 60 saniyede ertesi gün teslimat ve kredi kararları istiyor. Doğal olarak, hızlı sigortalama kararları, hasar düzeltmesi, hizmet talepleri ve hatta ürün geliştirmeyi de bekliyor. InsurTech şirketleri, her iki taraf da ortak bir hedefi paylaşıyorsa ve bunu başarmadaki kendi rollerini anlıyorsa, genellikle taşıyıcıların bu faydaları müşterilere ve potansiyel müşterilere sağlamasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak; Sürekli gelişen bir sigorta ekosisteminde gerçekleşen değişimler geleneksel yaklaşımları artık bir seçenek olmaktan çıkarıyor. Değişiklikler şimdiden sektörü etkiliyor ve erken hareket edenler, önümüzdeki yıllarda sigorta ekosistemi yeniden şekillenirken kalıcı hale gelebilecek rekabet avantajları elde ediyor. Öte yandan sigorta sektöründeki mevcut iş modeli, tüm paydaşlar nezdinde çok kritik birçok problem içeriyor. Müşteri ile olan iletişim ve kullanıcı deneyimi bu sorunların başında geliyor. Müşteri nezdindeki güven eksikliği ve düşük farkındalık, sektörün tabana yayılması önündeki büyük engel. Hasar süreçlerinin hızı, verimliliği ve dijitalleşme ile artan güvenlik açığı da sektörün kafa yorduğu başka bir alan. Büyük veriyi yönetme ve kullanma, kişi bazlı, akıllı fiyatlama ve risk yönetimi de öne çıkan başlıklardan. Acentelerin dijitalleşmesi ve verimliliğinin artması noktasında da yeniliklere ihtiyaç var. Aynı zamanda, şirketlerin ve ana dağıtım kanalı olan acentelerin hayatını kolaylaştıracak, çözüm bekleyen ve dijitalleşmeye açık çok sayıda konu başlığı bulunuyor. Sektör halen çok geleneksel ve “eski nesil” bir yapıda çalışıyor. Aynı zamanda, başta yapay zeka, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, blockchain, robotik teknolojiler, büyük veri olmak üzere, yeni nesil teknolojilerin istisnasız tamamı, sigorta değer zincirinin farklı noktalarındaki inovatif çözümlere destek oluyor. Dolayısıyla, sigorta alanı girişimcilere yönelik benzersiz fırsatlar içeriyor.